BİR OMURİLİK RAHATSIZLIĞI BEL AĞRILARI
Yaşlı İnsanların büyük bölümünde görülen ve çeşitli nedenlerden kaynaklana bilen rahatsızlık verici bir bozukluktur.
Bel ağrısı hastanın hekime
başvurmasına yol açan
hastalıklar arasında ilk sıralarda
yer alır. İstatistikler 65 yaşın üzerindeki erkeklerin
yüzde 87’sinin omurganın bel
bölgesinde ağrıdan yakındıklarını göstermektedir. Aynı
oran kadınlar için de geçerlidir
; kadınlarda menopozdan
sonra ortaya çıkan kemik erimesi sonucu hastalık nüksedebilir.
NEDENLERİ
Her şeyden önce bel
ağrısının en sık
görülen nedenlerine değinmekte
yarar vardır.
Bel ağrısı
Omurganın bel bölgesinden
çıkan sinir kökleri
üzerindeki baskılara bağlı
kas iskelet ağrılarıyla bağlantı
olabilir. Eğer değilse, hastanın tanımladığı
ağrının Omurga değişikliklerinden değil, ürogenital sistem
hastalıklarından, hatta iç organlardaki çeşitli
başka hastalıklardan kaynaklanma
olasılığı üzerinde durulmalıdır.
Beli ağrıyan
hasta dikkatle muayene edilmelidir.
Muayene ağrının başlıca
özelliklerini ortaya koymaya
ve temelinde yatan
olası nedenlerle bağlantısını
kurmaya yöneliktir.
İlk önce hasta dinlenirken hafiflemeyen
ve hareket ettiğinde kötüleşmeyen
kronik ya da kroniğe
yakın sürekli bir ağrının
omurgayla bağlantılı olmadığı
ortaya konabilir. Bu
durumda daha derin
ve kapsamlı incelemelere yönelmek
gerekir.
Ağrının omurgayla
ilgili olmadığı, hiç bir
biçimde omurgadan kaynaklanmadığı, sonucuna varıldıktan sonra
sorunu çözmek için
nasıl bir tedavi
uygulanacağı düşünülür. Ama
tedavinin doğru planlanabilmesi için
bu durumda da olabildiğince kesin
bir tanı konması
gerekir.
Başka olasılıklar
söz konusu değilse bel
ağrıları daha çok yaşlılarda
görülen eklem yıpranmasından artroz
yada genellikle 20 50 yaşlar
arasında görülen
doku yıkımına bağlı
disk hastalıklarından bel
fıtığı kaynaklanabilir.
Bu noktada
ilk olarak ağrının
başlama biçimi ve
yapısıyla ilgili veriler değerlendirilir.
Doğru olmayan
bir biçimde ağırlık
kaldırmak yada antrenmansız
olarak uzun süre
yarış bisikletine binmek
gibi aşırı bir
fiziksel etkinlikten sonra
ortaya çıkan omurga
ağrıları genellikle bel
omurları arasındaki eklemlerdeki artroza bağlıdır. Bu
ağrılar bel bölgesinde
katılaşma ve kaslarda
aşırı sertleşme belirtileriyle ortaya
çıkar..
Bel ağrısı
omurgada yana doğru
bir eğrilikten de
skolyoz kaynaklanabilir.
Bu durumda
tedavi bir ortopedistin
önerileri doğrultusunda saptanmalıdır. Omurganın
çeşitli hareketlere nasıl
tepki gösterdiğinin incelenmesi
de çok önemlidir.
Bu amaçla
uygulanan klasik öne
arkaya eğilme, yana
eğilme ve dönme
hareketleri aşırı bir
kas sertleşmesi bölgesinin
varlığını ortaya koyar.
Ayrıca lezyonun omurganın
hangi bölümünde bulunduğunu belirlemeye yardımcı
olur .
Son olarak
nörolojik muayene unutulmamalıdır. Beldeki
ağrı bir sinir
kökünün baskı görmesinden
kaynaklanabilir ve çok özel
bir tedavi gerektirebilir. Ağrı
kesici ve iltihap gidericiler
gibi klasik ilaçlar
bu durumda etkili
olmaz.
AĞRIYA KARŞI
TEDAVİ
Nedenin belirlenmesinden sonra, her olgu için en uygun tedavi planı
saptanarak tedaviye girişilir. Ağrının
ilk ortaya çıktığı akut evrede
öncelikle hastayı rahatlamaya
yönelmek gerekir. Kesin
dinlenmenin yanı sıra hastaya
ağrı kesiciler verilmelidir. ağır
ağrı kesiciler ağrının
çok şiddetli olduğu
durumlar için saklanmalıdır . Kortizon
kullanımına yalnızca ağrının
çözülmediği ve hastayı
tam anlamıyla engellediği ağır
olgularda hekimin önerisiyle
başvurulabilir.
İkinci aşamada
iltihap giderici ilaçlarla tedaviye
geçilir. Bu ilaçların aynı
zamanda ağrı kesici
etkisi vardır. Omurga kaslarının
gevşemesini kolaylaştırmak için,
tedaviye kas gevşetici ve
bunaltı giderici ilaçların
eklenmesi yararlıdır. Fizik
tedavi ve hareket tedavisi gibi
destek tedavilere yalnız
yarı akut evrede
başlanabilir ama lumbo
siyataljide yani siyatik sinirin baskısıyla ağrının bacağın arkasına
da yayılması durumunda
asıl sorunun ağrıyı ortadan
kaldırmakla sınırlı olmadığını
vurgulamak gerekir
Asıl sorun
bu tür ağrıların çok güçlü
bir olasılıkla yinelemesi
ve bunun önlenebilmesi için
hastanın ciddi bir eğitim
den geçmesinin gerekmesidir.
Hastaya bel
kaslarını kuvvetlendirecek uygun egzersizler öğretilir. ama
bu egzersizler yalnızca
akut durum geçtiğinde
yapılmalıdır. Ayrıca koşullar
uygunsa hasta, omurgaya
yük bindirmeyen bir işte
çalışmalıdır.
son olarak da
hasta ağrının kaybolduktan
sonra büyük olasılıkla
yeniden ortaya çıkabileceği, ama bunun
yaşamını alt üst etmesi
gerektiği anlatılmalıdır. Yakın dönemdeki araştırmalar
aşırı gerginliğin ağrıları
daha da ağırlaştırabileceğini ortaya koymuştur.
TEDAVİ
PLANI
Tedavinin öncelikle
amacı ağrının hafifletilmesidir.
Bunu tamamlayan
ve eşzamanlı olarak yürütülen tedavi ve hastalıklı omurga
bölgesini işlevsel açıdan
yeniden etkin hale
getirmeye ve yinelemeleri
önlemeye yöneliktir.
Bu çerçeve
içinde ve hastanın nesnel
durumuna göre üç tip tedavi düzenlene bilir .
AKUT EVREDE
TEDAVİ
Ağrı kesici ve
iltihap giderici ilaçlar;
Kas gevşetici
ve bunaltı giderici
iaçlar.
ağrıyı gideren konumda
hastaların büyük bölümü
için. bacakların yatay biçimde
bir yükseklik üstüne koyularak
omurga eğriliğini hafifleten konum kesin dinlenme.
YARI AKUT
EVREDE TEDAVİ
Kaslarda aşırı
kasılmaya bağlı sertleşmeyi giderici masaj;
eklemleri hareketlendirmeye yönelik
fizik tedavi;
Omurga
kaslarını gevşetmeye yönelik
traksiyon çekme.
KRONİK EVREDE
TEDAVİ
Ağrı kesici ve
iltihap giderici ilaçlar
Bu ilaçlar aralıklı
dönemlerle kullanılmalıdır, çünkü
sürekli kullanıldıklarında etkileri azalır.
Ayrıca hastanın
kilosu fazlaysa zayıflaması
önerilir. Hasta uzun
süreli otomobil yolculukları
yapmamalı, yolculuk yapması gerekirse sık sık mola verilmelidir.
ZERRİNCE__
ETİKETLER : MENOPOZ - SİYATALJİ - AKUT - KRONİK - BEL FITIĞI - OMURGA -
BENZER KONULAR :
Sağlığımız için Biyoenerji Taşları
Sağlığımız İçin Pratik Bilgiler
İkizlerde Hamilelik Geçiş Süresi
Sağlıkta Acil ve Pratik Bilgiler Gerekli ilk yardım Malzemeleri
Demir Eksikliği İle Ortaya Çıkan Anemi
Bel Ağrısı ve Tedavi Türleri
Deprasyon Nedir?
Kalbinizi koruyun
Tweetle
Bizi Takip Edin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder